24 Mart 2011 Perşembe

2012 (2009)

Orijinal Adı: 2012


Yönetmen: Roland Emmerich
Oyuncular: John Cusack, Thandie Newton, Chiwetel Ejiofor, Ryan McDonald, Danny Glover

Tür: Aksiyon, Macera, Dram, Bilim-Kurgu, Gerilim

Ülke: ABD
Dil: İngilizce, Fransızca, Tibetçe, Mandarin, Rusça, Hintçe, Portekizca, Latinca, İtalyanca

Konu: Bazı teorisyenlere göre 21 Aralık 2012 tarihinde dünyanın sonunun geleceğini öngören Maya medeniyetinin bu öngörüsünün doğru çıktığı bir geleceğin anlatıldığı 2012 adlı filmde insanların hayatta kalma mücadelelerine tanık oluyoruz. (Kaynak: Sinemalar.com)

Bu filmi sırf Maya takvimine göre 2012'de kıyametin geleceğini ele aldığı için izledim. IMDb'deki notu 5.9 olduğu için beklentiyi fazla yüksek tutmamak lazım.

Diğer yandan da filmde John Cusack'ın da olmasının filmi izlenebilir kılacağını düşündüm. John Cusack "Being John Malkovich"teki başrolüyle bildiğimiz ve sevdiğimiz bir isim.

Karizmatik bilim adamlarını hep sevmişimdir. Filmin başlangıcındaki bilimsel bölümler, nötrinolar falan, filmin beni içine almasına yetti. Ayrıca Fringe'de de oynayan
Ryan McDonald'ı (Massive Dynamics'teki genç bilim adamı) görünce biraz daha rahat ettim.

Yanardağ patlamaları, binaların çökmesi falan çok güzel olmuş, ama yine de depremden hızlı giden arabaya ve patlamadan hızlı giden uçağa gülmekten efektleri seyretmeye fırsat bulamadım.

Japonya açıklarındaki gemide cazcı amcalar dünyanın sonu ile ilgili şarkı söylüyorlardı. Çok hoş bir ayrıntı olmuş. "Önce yükselir sonra çakılırsın, hayatı yer kabuğunda yaşarsın. Ama dünyanın sonu değil ya, sadece bu şarkının sonu."

Riod de Janeiro'daki "Kurtarıcı İsa" heykeli, kıyamet filmlerinin vazgeçilmezi galiba. Başka hangi filmde gördüm bilmiyorum ama, Otostopçunun galaksi rehberinde de vardı. Vogonlar dünyayı yıkmaya geldiklerinde, insanların çığlıklarla etrafa kaçıştığı sahnelerden biriydi.

Amerikalı bürokratların kendilerini meşrulaştırma savı: "türümüzün devamını sağlamalıyız." Dr. Strangelove'ı hatırlattı bana. Marx'ın dediğinin tersine, Dr. Strangelove'da komedi, bu filmde ise trajedi... Ama vicdansız bilim adamı Dr. Strangelove bile buradaki adamlardan insaflıydı. En azından boy, kilo, genetik bilgiler gibi verilerle kurtarılacak insanların bilgisayarlar tarafından belirlenmesini talep ediyordu Dr. Strangelove. Evet insafsızdı, ama mantıklıydı (belki biraz aşırı). Bu filmdeki bürokratlar, oligarklar vs. tamamen kendi çıkarlarını düşünüyorlar.

Picasso, Da Vinci falan... Amerika dünya mirasını kurtarıyor. Başkan son anda asilce bir hareket yaparak uçağa binmiyor. Yalana bak, walla gözlerim yaşardı. Hollywood filmi değil mi işte, n'olacak...

Vatikan'da deprem olduğunda, çatlağın kilisenin tavanında bulunan Michelangelo'nun "Ademin yaratılışı" resmindeki Adem ve Tanrı'nın parmakları arasından geçmesi de ayrıca hoş bir ayrıntı.

Kahramanlarımız Çin'e vardıklarında helikopterlerle fil, zürafa gibi hayvanların taşındığını görüyorlar. Tam olarak "Nuh'un Gemisi" yapmışlar. Ayrıca gemilere "ship" demek yerine "ark" diyorlar, İngilizce'deki kullanımıyla "Noah's Ark"taki gibi... Çocuk babasına soruyor: "Why do they have anchors? - Neden gemilerin çapaları var?" Baba cevaplıyor: "Because they are not spaceships buddy, they are arks. - Çünkü onlar uzay gemisi değil dostum, onlar gemi." Soruyu soran çocuğun adının Noah (Nuh) olması da ayrıca hoş bir ayrıntı.

Sonuç olarak, başlangıçtakinin aksine, filme zaman ayırdığım için pişman değilim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder